DİĞER SİTELERİMİZ
Menu
ANA SAYFA
MARŞ MOTORU
ÖN DÜZEN
FREN SİSTEMİ
4 ZAMANLI MOTORLAR
DİREKSİYON SİSTEMİ
POMPA VE ENJEKTÖRLER
ABS-ASR-EDS-EBD-GSP
ESP
MESLEK RESİM DERSİ UYGULAMA YAPRAKLARI
MESLEK RESİM 1 KİTAP
MOTOR BÖLÜMÜ MODÜLLER
HAREKET KONTROL SİSTEMLERİNDE BAKIM ONARIM VE MONTAJ
DERS NOTLARI
GEÇMİŞ SINAV SORULARI
BİLGİLENDİRME İŞARETLERİ
TEHLİKE UYARI İŞARETLERİ
TRAFİK İŞARETLERİ
OTOMOBİL AMBLEMLERİNİN ANLAMLR.
GÖRSEL
ATEŞLEME SİSTEMİ SUNULARI
AKTARMA ORGANLARI SUNU
MOTOR KONU SLAYTLARI
ALTERNATİF MOTORLAR VE YAKITLAR
FREN SİSTEMİ SUNULARI
MOTOR ANİMASYON FİLMLERİ
ARAÇ KESİT RESİMLERİ
BENZİNLİ MOTOR DERS NOTLARI
DİREKSİYON SİSTEMİ SUNULARI
HAREKET KONTROL SİSTEMLERİ SUNULARI
DİZEL MOTOR SUNULARI
OTOMOTİV ELEKTRİK VE ELEKTRONİK DERS NOTLARI
GÜVENLİK VE KONFOR SİSTEMLERİ
ARAÇ TEKNOLOJİSİ DERS NOTLARI
DİAGNOSTİK DERS NOTLARI
HİDROLİK PNÖMATİK DERS NOTLARI
MESLEK RESİM VE TEKNİK RESİM DERS NOTLARI
MAKİNE ELEMANLARI DERS NOTLARI
MOTOR DONANIMLARI
MOTORLARDA YAPILAN TESTLER
TEMEL MEKANİK DERS NOTLARI
TERMODİNAMİK DERS NOTLARI
YAZILI ÇALIŞMA SORULARI 1
YAZILI ÇALIŞMA SORULARI 2
HASARLI ARAÇLAR DERS NOTLARI
GÖVDE MEKANİĞİ DERS NOTLARI
MOTOR YENİLEŞTİRME DERS NOTLARI
OTOMOTİV YÖNETİM SİSTEMLERİ DERS NOTLARI
EMİSYON KONTROL SİSTEMLERİ DERS NOTLARI
ALTERNATİF MOTORLAR YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
ARAÇ TEKNOLOJİSİ YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
BİLGİSAYAR DESTEKLİ ÇİZİM YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
CİSİMLERİN DAYANIMI YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
OTOMOTİV ELEKTROMEKANİK TEKNOLOJİSİ YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
EMİSYON KONTROL SİSTEMLERİ YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
GÖVDE MEKANİĞİ YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
HAREKET KONTROL SİSTEMLERİ YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
HİDROLİK PNÖMATİK YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
MAKİNE ELEMANLARI YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
MEKANİK BAKIM ONARIM YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
MESLEK RESİM YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
TEKNİK RESİM YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
MESLEKİ GELİŞİM YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
MOTOR YENİLEŞTİRME YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
OTOMOTİV YÖNETİM SİSTEMLERİ YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
İŞLETME BİLGİSİ YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
KALFALIK DERS NOTLARI
KALFALIK SINAV SORU ÖRNEKLERİ
USTALIK DERS NOTLARI
USTA ÖĞRETİCİLİK DERS NOTLARI
USTALIK SINAVI SORU ÖRNEKLERİ
REHBERLİK FORMLARI
MESLEK RESİM DERSİ ÇİZİM ÖRNEKLERİ
GÖVDE TEKNOLOJİSİ MODÜLLERİ
OTO SÖZLÜK OTO. KISALTMA.

YOUTUBE VİDEO İZLE

EĞİTİM VİDEO İZLE

FORUM SAYFASI ÜYE GİRİŞİ

MOTORLU ARAÇLAR TEKNOLOJİSİ ALANI

KANİJE SAVUNMASI

Türklerin Avusturyalılara karşı Kanije'de yaptığı savunma (1601).

1600 yılında Kanije Kalesi fethedilerek, beylerbeylik hâline getirildi ve idâresi Tiryaki Hasan Paşa'ya verildi. Ertesi sene Avusturya Arşidükü Ferdinand 50.000 kişilik kuvvet, 42 büyük topla Kanije önüne gelerek kaleyi kuşattı. Orduda, başta Avusturya ve Almanlar olmak üzere İtalya, İspanya, Papalık ile gönüllü Fransız ve Macar birlikleri bulunmaktaydı. Kaledeyse, sadece 5000 civarında mücahid vardı.

9 Eylül günü kaleyi bombalamaya başlayan müttefikler, günde ortalama 1500 gülle atıyorlardı. Açılan gedikler, geceleri binbir müşkülatla, mümkün mertebe kapatılıyordu. Hasan Paşa, Vezir-i âzama haber göndererek yardım talep ettiyse de bir netice elde edemedi. Ancak, Paşa bu durumu askere sezdirmedi. Düşman kaleye girebilmek için varını yoğunu ortaya koyuyordu. Nehir üzerine köprü kurdularsa da, Hasan Paşa, geceleyin bu köprüyü yaktırdı. İkinci köprülerini de çengellerle içeri çektirdiğinden, üzerindekiler nehre atlayıp boğuldular. Hasan Paşa, kale sınırlarına yaklaşan düşmana yalnız tüfek atışı yaptırıyordu.

Müttefik kuvvetler, Türklerde top veya cephane olmadığı hissine kapılmıştı. Bu sebeple, kaleye toplu bir hücuma kalktıkları anda, yüz topa birden ateş emrini veren Hasan Paşa, düşmana büyük zayiat verdirdi. Aldığı esirlereyse içi kum dolu, fakat üstü un ve barutla örtülü çuvalları göstererek, düşmanın iaşe ve cephaneyi bitirmek ümidini kırmıştı. Ancak Belgrad’ın düşman eline geçmesinden sonra, Arşidük Matyas da kuvvetleriyle gelip Kanije’yi muhasara edenlere katıldı. Ertesi gün ise, taze kuvvetlerle yeniden hücuma geçildi. Hasan Paşanın başını getirene, kırk köy vaad ediliyordu. Şiddetli ve korkunç hücumlar, Hasan Paşanın tedbir ve direktifleri sayesinde bertaraf ediliyordu.

Müttefik kuvvetler, nihayet, 18 000 ölü vererek hücumdan vazgeçti. Papanın kardeşi yaralanıp, kahrından öldü. Bu kadar kuvvetli düşmanın, bir avuç mücahide bir şey yapamaması, askerin maneviyatını artırdı. Arşidük, ne pahasına olursa olsun kaleyi almak niyetindeydi. Bu sebeple, kış bastırdığı halde, askeri barındıracak siperler ve yeraltı mevzileri yaptı. Muhtelif hücumlarla kaleyi delik deşik etmesine rağmen burayı alamıyordu. Kalede 4000 kişi kalmıştı. Açıkta ve çadırda kalan düşman askerlerinin morallerinin bozulduğu bir sırada Hasan Paşa, 3000 kişilik kuvvetle kaleden dışarı çıkıp düşmana hücum etti. Aynı zamanda, kaledeki toplara da hep birden ateş ettirerek düşman ordugâhını alt-üst etti. Birbirine giren düşman kuvvetleri, her şeyi bırakıp kaçmaya başladılar. Düşmandan 45 top, 14 000 tüfek, 50 otağ ve 10 000 çadırın yanında Ferdinand’ın otağı, tahtı, altın ve gümüş eşyaları, arabaları Hasan Paşanın eline geçti. Bozgundan kaçanlar, Arşidük’ün etrafında yeniden toplandılarsa da, Hasan Paşa, düşmandan ele geçirdiği topları bunların üzerine çevirerek perişan etti.

Tiryaki Hasan Paşa, düşman karargâhının tamamının temizlendiğini haber alınca, Arşidük’ün otağına doğru gitti. Otağın içersinde etrafı altın ve gümüş parmaklıklı, başları mücevherli ve direklerinin başı elmaslı bir taht vardı.

Tahtın iki yanında sırma saçaklı on iki koltuk bulunuyordu. Tahtın önünde, dört metre uzunluğunda süslü yemek masası duruyordu. Bunları gören Hasan Paşa, "Cenâb-ı Hakk’a şükrâne olarak iki rekat namaz kıldı ve duâ edip ağladı. Bu zaferin Allahü teâlânın inâyeti ve Peygamber efendimizin mûcizâtı eseri" olduğunu söyleyerek tahta oturdu. Diğer beyler de koltuklara oturdular. Hasan Paşa, bu büyük muzafferiyeti dört temel esasla kazandıklarını söyledi. Bu esaslar sabır, sebat, birlikte hareket ve kumandana itaatti. Bu şekilde harekete devam ederlerse Allahü teâlânın kendilerine daha nice zaferler vereceğini söyleyerek emrindekilere nasihat etti.

Üç ay sürmüş olan Kanije Muhasarasından sonra Hasan Paşa, elde ettiği ganimeti, ancak iki ayda kaleye nakledebildi. Muhasara esnasında hizmeti görülen beylere ve kumandanlara hediyeler dağıtarak rütbelerini yükseltti.

Sultan Üçüncü Mehmed Han (1596-1603), Avusturya ve müttefiklerinin bozgunuyla neticelenen bu zafer haberine çok sevindi. İstanbul’da şenlikler yapılmasını emretti. Tiryâki Hasan Paşaya vezir rütbesi verilip, haslar, murassa kılıç, muhteşem şekilde donatılmış üç hilâlli sancak ve bir de hatt-ı hümâyun gönderdi.

Padişah, hatt-ı hümâyununda Hasan Paşayı; “Berhudar olasın, sana vezâret verdim ve seninle mahsur olan asker kullarım ki, mânen oğullarımdır, yüzleri ak ola. Makbûl-i hümâyunum olmuştur. Cümleyi Hak teâlâ hazretlerine ısmarladım” diyerek medhü senâ ediyordu.

Padişahın fermanını okuyan Hasan Paşa, ağladı. Sebebini soranlara: “Kanije Müdafaası gibi küçük hizmetlere de vezirlik verilmeye, pâdişâh mektubu yazılmaya başlandı. Bizim gençliğimizde, böyle küçük hizmetlere vezirlik verilmez, Pâdişâh mektubu yazılmazdı. Biz ne idik, neye kaldık diye ağlıyorum” cevabını verdi.

 
Bugün 177 ziyaretçi (630 klik) kişi burdaydı!

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol