DİĞER SİTELERİMİZ
Menu
ANA SAYFA
MARŞ MOTORU
ÖN DÜZEN
FREN SİSTEMİ
4 ZAMANLI MOTORLAR
DİREKSİYON SİSTEMİ
POMPA VE ENJEKTÖRLER
ABS-ASR-EDS-EBD-GSP
ESP
MESLEK RESİM DERSİ UYGULAMA YAPRAKLARI
MESLEK RESİM 1 KİTAP
MOTOR BÖLÜMÜ MODÜLLER
HAREKET KONTROL SİSTEMLERİNDE BAKIM ONARIM VE MONTAJ
DERS NOTLARI
GEÇMİŞ SINAV SORULARI
BİLGİLENDİRME İŞARETLERİ
TEHLİKE UYARI İŞARETLERİ
TRAFİK İŞARETLERİ
OTOMOBİL AMBLEMLERİNİN ANLAMLR.
GÖRSEL
ATEŞLEME SİSTEMİ SUNULARI
AKTARMA ORGANLARI SUNU
MOTOR KONU SLAYTLARI
ALTERNATİF MOTORLAR VE YAKITLAR
FREN SİSTEMİ SUNULARI
MOTOR ANİMASYON FİLMLERİ
ARAÇ KESİT RESİMLERİ
BENZİNLİ MOTOR DERS NOTLARI
DİREKSİYON SİSTEMİ SUNULARI
HAREKET KONTROL SİSTEMLERİ SUNULARI
DİZEL MOTOR SUNULARI
OTOMOTİV ELEKTRİK VE ELEKTRONİK DERS NOTLARI
GÜVENLİK VE KONFOR SİSTEMLERİ
ARAÇ TEKNOLOJİSİ DERS NOTLARI
DİAGNOSTİK DERS NOTLARI
HİDROLİK PNÖMATİK DERS NOTLARI
MESLEK RESİM VE TEKNİK RESİM DERS NOTLARI
MAKİNE ELEMANLARI DERS NOTLARI
MOTOR DONANIMLARI
MOTORLARDA YAPILAN TESTLER
TEMEL MEKANİK DERS NOTLARI
TERMODİNAMİK DERS NOTLARI
YAZILI ÇALIŞMA SORULARI 1
YAZILI ÇALIŞMA SORULARI 2
HASARLI ARAÇLAR DERS NOTLARI
GÖVDE MEKANİĞİ DERS NOTLARI
MOTOR YENİLEŞTİRME DERS NOTLARI
OTOMOTİV YÖNETİM SİSTEMLERİ DERS NOTLARI
EMİSYON KONTROL SİSTEMLERİ DERS NOTLARI
ALTERNATİF MOTORLAR YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
ARAÇ TEKNOLOJİSİ YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
BİLGİSAYAR DESTEKLİ ÇİZİM YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
CİSİMLERİN DAYANIMI YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
OTOMOTİV ELEKTROMEKANİK TEKNOLOJİSİ YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
EMİSYON KONTROL SİSTEMLERİ YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
GÖVDE MEKANİĞİ YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
HAREKET KONTROL SİSTEMLERİ YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
HİDROLİK PNÖMATİK YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
MAKİNE ELEMANLARI YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
MEKANİK BAKIM ONARIM YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
MESLEK RESİM YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
TEKNİK RESİM YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
MESLEKİ GELİŞİM YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
MOTOR YENİLEŞTİRME YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
OTOMOTİV YÖNETİM SİSTEMLERİ YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
İŞLETME BİLGİSİ YAZILI SORU ÖRNEKLERİ
KALFALIK DERS NOTLARI
KALFALIK SINAV SORU ÖRNEKLERİ
USTALIK DERS NOTLARI
USTA ÖĞRETİCİLİK DERS NOTLARI
USTALIK SINAVI SORU ÖRNEKLERİ
REHBERLİK FORMLARI
MESLEK RESİM DERSİ ÇİZİM ÖRNEKLERİ
GÖVDE TEKNOLOJİSİ MODÜLLERİ
OTO SÖZLÜK OTO. KISALTMA.

YOUTUBE VİDEO İZLE

EĞİTİM VİDEO İZLE

FORUM SAYFASI ÜYE GİRİŞİ

MOTORLU ARAÇLAR TEKNOLOJİSİ ALANI

BURDUR



BURDUR 

15 BURDUR ( Kod : 248 )
Vali
İbrahim ÖZÇİMEN
Valilik 233 13 30
İl Emn. Md. 233 16 36
İl Jn. Kom. 233 16 31
Bld. Bşk. 233 16 51
İlçe Sayısı 10
Belediye Sayısı 29
Köy Sayısı 183
Yüzölçümü 6.887
Nüfusu 139.897


GENEL BİLGİLER

İlk insanların yaşadıkları, yerleşim yerleri, antik kentleri ve Türk İslam eserleri ile önemli bir turizm merkezidir. Burdur İnsuyu mağarası ve gölleriyle ilgi çekmektedir.
 
İLÇELER:
 
Burdur ilinin ilçeleri; Ağlasun, Altınyayla, Bucak, Çavdır, Çeltikçi, Gölhisar, Karamanlı, Kemer, Tefenni ve Yeşilova' dır.

Ağlasun: İl merkezine 32 km. uzaklıkta, "Sagalassos Antik Kenti" ile Burdur'un en önemli turizm çekiciliği olan ilçelerinden biridir. İlçede yeraltı sularının bolluğu nedeniyle alabalık tesisleri yaygındır. İlçede 2276 m. yüksekliğinde Akdağ dağcılık ve dağ-doğa yürüyüşü için çok elverişlidir.
 
Altınyayla(Dirmil) : 1391 yılında Osmanlı Padişahı Yıldırım Beyazıt Türk Birliğini sağlamak için Anadolu’daki Beyliklerle mücadeleye girişerek bir kısmını savaşla, bir kısmını çeşitli anlaşmalarla Osmanlı hakimiyetine almıştır. İlçemiz de bu süreçte Hamitoğullarına bağlı iken Osmanlı idaresine geçmiştir. Fakat o dönemde ilçemizin iskana açık olmadığı ve göçebe Türkmenlerin zaman zaman hayvanlarını otlatmak için bu bölgeye geldikleri rivayet edilir. Burdur'a 45 km. uzaklıktadır. İlçenin kuzey-doğusunda Roma Dönemine ait "Cremna Antik Kenti" bulunmaktadır. Susuz Kervansarayı ve İncirhan önemli eserlerdendir. 

1483 yılında Aydın yörüklerinden 7 çadırlı bir kafile,Gölhisar yolu üzerinde bulunan Dirmilcik mevkisine gelerek yerleşmişlerdir. Dirmilcik’e yerleşmiş olan Türkmenler, tahıllarını öğütmek üzere ilçe merkezinde halen kalıntıları bulunan değirmene getirirlerdi. Rivayete göre değirmenin işleticisi Di(r)mbil adında bir kişidir,yardım severliğinden dolayı buraya yörükler Di(r)mbil adını koydular. Daha sonraları kelime DİRMİL olarak değişmiştir.

Prof.Dr.Fahri IŞIK’ın Patara ve yol kılavuz anıtı üzerindeki yazıttan yaptığı araştırmaya göre Dirmil isminin kökeni aşağıdaki gibidir.

M.S 1.Yüzyıl ortalarında Roma imparatoru olan Claudius, halkının Patara yazıtının diliyle ” İsyankarlıktan ve kanunsuzluktan ve korsanlıktan kurtarmak için Likya’yı bir Roma eyaletine dönüştürecektir. İ.S. 43 yılında Quıntus Veranius’u Likya Valisi olarak Patara’ya gönderir ve başkentte yeni eyaleti teşkilatlandırmakla görevlendirir. Bu bağlamda Vali Likya Kentlerini birbirine bağlayan yolları Doğu’da Antalya Batı’da Dalyan ve Kuzeyde Dirmil’e dayalı ölçümlerini yaptıracak; tüm kent adlarını ve mesafelerini Patara’nın Merkez Meydanına dikili 5.50 metre yüksekliğindeki bir yazıtlı gövde üzerinde anıtlaştıracaktır. Ve ilk kez bilinecektir ki, örneğin Patara’dan Xanthos’a 56 station’dur. Yaklaşık 10 Km; “Xanthos’- tan Tiosa 152 Station dur. Likya tarihsel coğrafyasının yeni baştan çizilmesi yönünden de müstesna sayılan arkeoloji enstitülerinin 1994/1995 keşifler gündeminde ilk sıraya yerleşen bu anıtın toplam 49 yazılı bloğundan biri üzerinde de Tlos-Oinoanda - Balbura’dan gelip, Trimili üzerinden Kibrya’ya güzergahı okunur ve harita üzerinde sürülen iz TRİMİLİ’yi tam tamına Burdur’un DİRMİL’i üzerine oturtur. Bellidirki bin yıllar o yörenin ilk yerleşeni ile birlikte aldığı ilk adın izlerini silememiştir. TRİMİLİ dillerin süzgecinden süzülerek ağızdan ağıza DİRMİL’e dönüşebilmiştir. Yazıtlarında o hep “Biz TRİMİLLİ’yiz” demiştir. Günümüz halkının “Biz DİRMİL’ liyiz” dediği gibi. Patara’nın “Likya eyaleti Yol Klavuz anıtı” ile bilinir ki, TRİMİLİ yurdunun Heradot’ un inandırdığı gibi “Giritte arama boşunadır. Bu günün DİRMİL YAYLASI’ dır.

Dirmil’e 1955 yılında Belediye teşkilatı kurulmuştur. 1958 yılında Bucak olan Dirmil adı, Yaylalarının çokluğu ve tabii zenginliklerinden dolayı 1965 yılında ALTINYAYLA olarak değiştirilmiştir.

09/05/1990 tarih ve 3644 Sayılı Kanunla 1990 yılında ALTINYAYLA İlçesi olarak resmileşen ,Dirmil tarih süzgecindeki yerini almıştır. KAYNAK:http://altinyayla15.meb.gov.tr/ilcemizintarihi.html

Bucak:İlçesinin tarihi M.Ö 1900 Yıllarına dayanmaktadır. İlçenin ilk yerleşim yerinin bu günkü Çamlık Kasabasının bulunduğu CREMNA Antik Şehri olduğu belirtilmektedir.
1381 yılında Osmanlı İmparatorluğu sınırları içerisine katılmıştır.Osmanlılar devrinde Konya Sancağına bağlı olan İlçe ,1820 yılında GİRMİYE adı altında Teke Sancağına , 1900 Yılında OĞUZHAN Nahiyesi olarak Antalya’ya ve 1926 yılında BUCAK Kazası olarak Burdur İl’ine bağlanmış ve aynı yılda Belediye olmuştur. COĞRAFİ DURUM : Bucak İlçesi , Akdeniz Bölgesinde Burdur- Antalya Karayolunun 44.cü kilometresinde bulunmaktadır. Rakımı 850 m. Civarında olup,Yüzölçümü 1436 km2 dir. Güneyden Akdeniz, Kuzeyden
Kara İklimi etkisinde tipik bir geçiş iklimine sahiptir. İlçe Doğusunda Isparta (Sütçüler), Güneyinde Antalya, Batısında Burdur ve Kuzeyinden Ağlasun İlçesi ile çevrilidir.
İDARİ YAPI :İlçemizin yerleşim durumu genel olarak toplu fakat, Kahveler Mevkiine doğru genişleme ve yayılma görünümü arz etmektedir. İlçeye bağlı 5 kasaba ve 33 köy mevcuttur. Bu köyler ova ve dağ köyleri olmak üzere iki grupta toplanabilir.
Köylerimizden 17 tanesi ovada,16 tanesi de dağ köylerinde olup,bu köylere bağlı 67 tane de mezra bulunmaktadır. İlçe merkezinde,Kızılkaya Bucağında, Kocaaliler Bucağında Çamlık’da, Gündoğdu’da ve Ürkütlü’de Belediye teşkilatı vardır.
Dağ Köyleri dediğimiz grupta bulunan 16 köyümüzün dağınık bir yerleşim biçiminde olduğu göze çarpar. Köylerimizden 16 tanesi İlçe Merkezine, 8 tanesi Kızılkaya Bucağına, 9 tanesi de Kocaaliler bucağına bağlıdır.
İlçe Merkezi 16, Kızılkaya 2, Ürkütlü 3, Kocaaliler 4, Çamlık 4, ve Gündoğdu 2 mahalleden oluşmaktadır. İlçe Merkezinde gecekondulaşma yaygındır.
Bucak Halkının Devlete karşı mutlak bir sevgisi vardır. Devlet-Halk, Halk-Devlet ilişkileri son derece sağlıklıdır.

 



BUCAK
İlçesi Yüreğir köyü Harabeler mevkiinde 01.12.2008 günü Saat:17.01 sıralarında çekmiş olduğum Bayrağımızın simgesi Gökyüzünde Ay-Yıldız  Bana göre muhteşem bir kare.


                         








  

Çavdır:
Çavdır adını bir rivayete göre, Aydın-Denizli istikametinden gelen kervanların burada konaklayıp, çadır kurmaları ve daha sonra, Antalya tarafına devam etmelerinden almıştır. Çadır kurulan yer daha sonra Çavdır olarak anılmış ve sonuçta Çavdır ismi ortaya çıkmıştır. Bir başka rivayete göre ise bir evliya gelmiş ve bir sülalenin arazisinde konaklamak istemiş, fakat burada konaklamasına izin verilmemiş. Bunun üzerine evliya” Arı buğday ekin, çavdar kaldırın” diye beddua etmiş ve buradan ayrılmıştır. O günden sonra yerleşim biriminin adı Çavdar olarak anılmaya başlamış ve zamanla Çavdır’a dönüşmüştür.

Çavdır’ın tarihi Selçuklular dönemine kadar uzanmaktadır. Oğuz Türklerinin Üç Ok kolundan olan Çavuldur (Çavuldurluların) bir kısmı Anadolu’nun fethi sırasında Selçuklu fetihlerine katıldılar. Aral Gölü’nün güney kıyısında bilahare Kazak baskısı ile Anadolu’ya geçtiler ve bunların bir kısmı önce bugünkü Dengere (Bölmepınar) Köyü’ne gelerek yerleştiler. Belli bir süreden sonra Çavdır-Kozağaç, Bayındır-Karapınar ve Acıpayam Ovası’na doğru yayıldılar. Çavdır’a gelenlerin büyük bir kısmı Aşağı Çavuldur (Çavdır) denen Haravza-Urgancı civarına yerleşti. Bir kısmı da çiftlik mevkiine ve köy yıkığına yerleştiler. Bugünkü Pazar Dağı olarak bilinen Pazar Dağı’nın eteğine Pazar kurdular ve ürettikleri hayvansal-tarımsal ürünlerini burada pazarladılar. Osmanlıların son dönemlerinden itibaren ilçenin bulunduğu yere toplanmaya başladılar. 1925-1926 yıllarında Pazar, ilçe merkezinin bulunduğu yere taşındı.

Çavdır cumhuriyetin ilk yıllarında belediyelikti. 1930 yıllarında 2000 nüfus şartı nedeniyle muhtarlığa dönüştürüldü. 1952 yılına kadar Tefenni ilçesine bağlı iken bu yılda Gölhisar’ın ilçe olması sebebi ile Gölhisar İlçesi’ne bağlandı. Bu tarihten sonra nahiye olarak 20 Mayıs 1990 tarihine kadar gelişen Çavdır, 20 Mayıs 1990 tarihinde 3642 sayılı kanunla ilçe oldu. 12.08.1991 tarihinde fiilen ilçe olarak faaliyetine başladı. KAYNAK:http://www.cavdir.gov.tr/İlçemizTarihçesi/tarihce.htm

Çeltikçi: İlçemiz, 1990 yılında 3644 sayılı Kanunla ÇELTİKÇİ ismiyle ilçe olarak kurulmuştur. 26 Temmuz 1991 tarihinden itibaren ilçe teşkilatı faaliyete geçmiştir.

          Çeltikçi İlçesinin kimler tarafından hangi tarihte kurulduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte 1725 yılında KOKLAN beyleri sülalesinden olduğu söylenen bir kişinin Pınarlı boğaz adı verilen derenin ağzına gelerek yerleşmesiyle bu günkü Konak Mahallesinin oluştuğu rivayet edilmektedir. Bu günkü adıyla Cami mahallesi, Arvallı (Bağsaray) yakınlarında ikamet eden ailenin su kaynaklarının ve arazinin kıt oluşu nedeniyle göçerek bu bölgeye yerleşmesiyle oluşmuştur.
Daha sonraki yıllarda Burdur tarafından ilçe girişinin sağ ve sol yakalarında pirinç ekilmesiyle ilçeye ÇELTİKÇİ ismi verilmiştir.
          Halkın rivayetine göre Çeltikçi ovası Osmanlı Padişahlarından Sultan Abdülhamit’in Çiftliği olup, 1914 yılında 1.Dünya savaşı ilanında Osmanlı İmparatorluğu savaşa girmezden önce  harbiye Nazırı Enver Paşa Antalya'ya yaptığı bir gezide Çeltikçi de durup halkla konuşup anlaşarak bedeli 12 yılda ödenmek üzere araziyi halka vermiştir. Arazinin halk tarafından alınmasından sonra bu günkü iki mahalle oluşturulmuş daha sonra bu mahallelerin birleşmesiyle Haziran 1968'de Çeltikçi Belediye Teşkilatı kurulmuş, ilçe oluncaya kadar da Nahiye merkezi olarak kalmıştır. Kuruluşunda bir kasaba  ve 10 köye sahip olan İlçe, çeşitli nedenlerden dolayı bazı köylerin referandum neticesinde ayrılması sebebiyle şu anda 1 kasaba ve 5 köye sahiptir. KAYNAK:http://celtikci.meb.gov.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=14&Itemid=43
Gölhisar: İl merkezine 107 km. uzaklıkta bulunan ilçenin yakınında yer alan Cibyra Antik Kenti ile önemli bir turizm potansiyeline sahiptir. 

Karamanlı: Burdur ilinin bir ilçesidir. Çok eski bir yerleşim yeri olduğu tarihi izlerden belli olan Karamanlı, yerleşim olarak Ardıçlıtepe eteklerinde ve Karamanlı ovasına hakim bir yerdedir.Yakın Taş Çağından (Neolitik Çağ) yerleşim izleri taşıyan bölgenin M.Ö.800-500 yılları arasında Persler'in, Etiler'in ve Yunanlılar'ın idaresinde kaldığı bilinmektedir. Türk beyi Alparslan'ın 1071 Malazgirt savaşı ile Anadolu'ya girmesini takip eden yıllarda bölgeye Türkler tamamen hakim olumuş ve bugünlere gelinmiştir. Anadolu'ya Türkler'in girişi ile bölgede ilk düzenli idare Anadolu Selçuklu Devleti tarafından kurulmuş ve 1282'li yıllarda Hatay'dan Muğla'ya uzanan Karamanoğulları beyliğinin idaresine geçmiştir. Karamanoğlu Mehmet Bey'in Gölhisar'da zehirlenerek öldürülmesi üzerine bilinenler dolayısı ile Karamanlı'nın o yıllarda beylik idaresinde olduğunu kesinleştirmektedir. Osmanlı İmparatorluğunun yükselme devrinde, 1469-1470 yıllarında Fatih Sultan Mehmet Karamanoğulları Beyliğini ortadan kaldırmış, Osmanlı Devleti'nin başına değişik zamlanlarda birçok defa dert açan Karamanoğullarının tekrar birleşip dert olmamaları için, o zaman topluca oturmakta oldukları Larende'den (yani şimdiki Karaman'dan) dağıtılması sırasında bazı obalar, Karamanlı civarında Eskiköy, Türkmen, Gebice, Gedikyap ve Ferizli denilen yerlere yerleşmişler, sonradan Karamanlı'nın şimdiki yerinde toplanmışlardır. Buraya ilk gelen Karamanoğlu, Ardıçlı Tepenin eteğindeki Kocapınarın başına mekan tutmuş, ikinci gelen Caferoğlu, Yediurgan denilen yerdeki Karaağaçlı Pınarın başına yerleşmiştir. İlk olarak buralara yerleşen kişilerin adları bugün bu yörenin mahalle adı olarak yaşamaktaTarihçi Prof. Dr. Tuncer Baykara'nın 27.03.1973 tarihli mektubunda 1871 (Hicri-1288) yılında Konya Vilayeti Salnamesi'nden elde ettiği bilgilere göre o yıllarda Karamanlı'nın 410 hanelik bir yerleşim yeri olduğu belirtmiştir. Ayrıca bölgedeki diğer bazı yerleşim bölgelerinden Tefenni 158, Gebrem 70, Sazak 23 ve Ece 20 hane olarak kayıtlarda yer almıştır. Osmanlı İmparatorluğu döneminden 1911 yılına kadar köy statüsünde bulunan Karamanlı'da 1911 yılında Belediye teşkilatı kurulmuştur. 1925 yılında Jandarma teşkilatı, 1928 yılında da Bucak müdürlüğü kurulmuştur. 4 Temmuz 1987 tarih ve 19507 sayılı Resmi Gazetede Karamanlı'nın ilçe olması, 3392 sayılı Kanunla T.B.M.M.tarafından kararlaştırılmış ve ilk Kaymakam'ın 11.08.1988 tarihinde atanmasıyla ilçe olmuştur.

Kemer:
Burdur iline bağlı Kemer ilçeisinin tarihi hakkında yapılan araştırmalarda tarih öncesi çağlara ait kesin bir bilgi elde edilememiştir. M.Ö.1900 yıllarında Bölgeye hakim olan Psidialılaryerleşimin başlangıcı kabul edilmektedir. İlçe Merkez ve Köylerindeki değişik yerlerde bulunan tarihi belgelerLidyalılar, Ferigyalılar ve Romalılar dönemlerinde bu bölgede yerleşimin bulunduğunu göstermektedir. Türklere Anadolu' nun kapısını açan 1071 Malazgirt Zaferinden sonra 1075 yıllarında bölgenin Türkmen kavimlerin hakimiyeti altına girmesi ile birlikte İlçemize Türkler yerleşmişlerdir. Cumhuriyet tarihinde Burdur ilinin teşekkülünden itibaren bir nahiye merkezi olarak kalmış 1956 yılında Belediye Teşkilatı kurulmuştur. 19 Haziran 1987 tarih ve 3392 sayılı Kanunla KEMER ismiyle İlçe kurulması kabul edilmiş ve 08 Ağustos 1988 tarihinden itibaren İlçe Teşkilatı faaliyete geçmiştir.
 
Tefenni: İlçenin merkeze uzaklığı 70 km.dir. İlçenin güneyindeki Çamur höyükte, Kalkolitik Döneme ilişkin yüzey araştırması bulguları burasının çok eski bir yerleşim merkezi olduğunu göstermektedir.
 
Yeşilova: İl merkezine uzaklığı 60 km.dir. En eski yerleşim yerlerinden birisi olan ilçe sınırları içindeki Dereköy ve Gençali'de yapılan yüzey araştırmaları sonucunda Kalkolitik Döneme ait (M.Ö. 5000) çanak- çömlekler gün ışığına çıkmıştır.
 
NASIL GİDİLİR?
 
Karayolu: Burdur, Batı Akdeniz Bölgesinde Afyon ile Ege Bölgesi, Isparta ile İç Anadolu Bölgesine açılan karayolları bağlantılarını sağlayan bir konumdadır.
 
Otogar Tel  (+90-248) 233 53 90
 
Demiryolu: İzmir, Ankara, Isparta, Afyon, Denizli ve İstanbul'a demiryolu ile bağlı olup yaz ve kış aylarında hareket saatlerinde değişiklik yapılarak sefer düzenlenmektedir.
 
İstasyon Tel +90-248) 233 19 30
 
Havayolu : Hava ulaşımı 25 km. uzaklıkta bulunan Isparta Süleyman Demirel Havalimanından gerçekleşmektedir.
 
Hava Limanı Tel: (+90-248) 233 35 90
 
GEZİLECEK YERLER
 
Tarihi Eserler
 
Ulu Cami: Şehir merkezinde Pazar mahallesinde bir tepe üzerinde yer alan Ulu Cami Felekküddin Dündar Bey tarafından 1294 yılında yaptırılmıştır.
 
İncirhan: Bucak ilçesinin 7 km. batısına düşen İncirdere köyündedir. Anadolu Selçuklu sultanlarından Gıyaseddin Keyhüsrev bin Keykubad tarafından 13. yy.da yaptırılmıştır. Hanın en dikkat çeken tarafı oldukça büyük ve sade olan kitabeli giriş kapısıdır.
 
Susuz Kervansaray: Bucak ilçesi Susuz köyündedir. Anadolu Selçuklu devri 13. yy. kervansaraylarındandır. İpek Yolu üzerinde bulunur. Kareye yakın dikdörtgen planlı hanı en çok göze batan yeri batı cephesindeki giriş kapısındadır.
 
Konaklar
 
İl merkezindeki sivil Osmanlı mimarisini yansıtan Taşoda, Çelikbaş, Baki Bey ve Mısırlı konakları görülmeye değer güzelliktedir.
 
Milli Parklar
 
Sütçüler Sığla Ormanı
 
Burdur - Sütçüler Sığla Ormanı Tabiatı Koruma Alanı
Konumu: Akdeniz bölgesinde,Burdur ili, Bucak ilçesi,Kızıllı köyü sınırları içerisinde bulunmaktadır. Saha 88.5 Ha.dır.
Ulaşım: Sütçüler ilçesine 59 km. mesafededir.
Özellikleri: Nadir ve tehlikeye maruz bir tür olan sığla ağacının en elit ve izole yayılışı bu sahada görülmektedir. Bilim ve eğitim amaçlı kullanımlarla gelecek nesillerin istifadesine sunulması düşünülmüştür.
 
Sığla (Liquidambar orientalis),kızılçam (Pinus brutia),sığ saçlı meşe(Quercus callis), kızılağaç (Almus glutinosa), çınar(pilanatus orientalis) bitki türlerini oluşturmaktadır.
 
Sahada dağ keçisi(cagra aegagrus), sincap(Sciurus vulgaris) çeşitli sürüngen ve amfil türleriyle çok sayıda yengeç bulunmaktadır.
 
Mağaralar
 
İl sınırlarındaki İnsuyu Mağarası önemli bir turizm değeridir.
 
İnsuyu Mağarası 
 
Yeri: Burdur
 
Burdur-Antalya karayolunun 13 kilometresinde yoldan 900 m. doğuda, Mandıra köyündedir.
 
Özellikleri: Toplam 597 m. uzunluğunda yatay ve kuru bir mağaradır. Uygun ulaşımı bulunduğu için Türkiye'de turizme açılan ilk mağaralardan biridir. Kalker tortulanmalarından türlü şekil ve yapıda meydana gelen sarkıt ve dikitlerin teşekkül tarzları dikkate alınarak mağaranın binlerce yıl evvel teşekkül ettiği tahmin edilmektedir. Mağara içinde girintili-çıkıntılı muhtelif istikametlere açılan dehlizlerde yer alan irili ufaklı 9 göl mevcuttur.
 
Mağara içinde serin ve temiz bir hava cereyanı vardır. Bir kısım mağara sularının şeker ve mide hastalıklarına şifalı olduğuna inanılmaktadır. Mağara civarında İl Özel İdaresince kurulmuş bir konaklama tesisi vardır.
 
Göller
 
Burdur Gölü: Şehir merkezine 4 km. uzaklıktadır. Burdur Gölü tektonik bir göldür. Dünyada nesli tükenmekte olan "dikkuyruk" ördeklerinin % 70'ine ev sahipliği yapmaktadır. Endemik kuş türlerinin barınma alanı olan Burdur Gölü uluslararası öneme sahip bir sulak alandır. 85 kuş türü yaşar.
 
Salda Gölü: Türkiye'nin en temiz ve derin gölüdür. Suyunun temizliği ve berraklığı ile Burdur'un en güzel mesire yeridir.
 
Karacaören Barajı: Aksu çayı üzerindeki baraj Bucak ilçesine 35 km uzaklıktadır. Bölgenin enerji ve sulama ihtiyacını karşılamanın ötesinde doğal güzellikleri ile mesire yeri olarak ilgi görmektedir.
 
Kuş Gözlem Alanı
 
Çorak Gölü Kuş Alanı,Solda Gölü Kuş Alanı,Karataş Gölü Kuş Alanı,Varışlı Gölü Kuş Alanı ve Burdur Gölü Kuş Alanı Burdur ili sınırları içinde bulunmaktadır.
 
Müzeler ve Örenyerleri
 
Müzeler Burdur Müzesi
 
Adres: Özgür Mah. Cevizli Sok. No:7 - Burdur
Tel: (248) 233 10 42
 
Örenyerler
 
Sagalossos Örenyeri - Ağlasun İlçesi
Kremna Örenyeri - Bucak/Çamlık Köyü
Keraitae Örenyeri - Bucak/Belören
Milias Örenyeri - Bucak/Kocaaliler
Sia Örenyeri - Bucak/Karaot
Kodrula Örenyeri - Bucak/Kestel
Bubon Örenyeri - Gölhisar
Kibyra Örenyeri - Gölhisar
Mallos Örenyeri - Merkez/Karacaören
Olbasa Örenyeri - Kemer/Belenli
Kormasa Örenyeri - Merkez/Çallıca
Takina Örenyeri - Yeşilova
Lisinia Örenyeri - Merkez/Karakent Köyü
Hacılar Höyükleri - Merkez Hacılar Köyü
Kurçay Höyük - Merkez/Kuruçay Köyü
Yassıgüme Höyüğü - Merkez/Yassıgüme Köyü
Gölde Höyüğü - Merkez/Gölde Köyü
Yarköy Höyüğü - Merkez/Yarıköy/Soğanlı
Aziziye Höyük - Merkez/Aziziye
Eğneş Höyüğü - Merkez/Çallıca
Höyücek Höyük - Bucak Merkez
Tepecik Höyük - Bucak Merkez
İncirdere Höyük - Bucak Merkez Karaaliler
Ürkütlü Höyüğü - Bucak Ürkütlü
Uğurlu Höyük - Bucak Uğurlu Köyü
Çavdır Höyük - Çavdır/Merkez
Höyükköy - Tefenni/Merkez
Beyköy Höyük - Tefenni/Beyköy
Karamusa Höyük - Tefenni/Karamusa
Dereköy Höyük I-II - Yeşilova/Dereköy
Gebren Höyük - Çaltepe Köyü
Genceli Höyük - Yeşilova/Genceli
Yazı Höyük - Yeşilova/Büyükyaka
Hancarlı Höyük - Yeşilova/Karaatlı
Bademli Höyük - Karamanlı/Bademli
Büdemli Tümülüsleri - Karamanlı/Bademli
Harmankaya Tüm. I-III - Karamanlı/Bademli
Düğer Tüm. I-IV - Merkez/Düğer
Hacılar Tümülüsü - Merkez/Hacılar
Yuvalak Tümülüs - Tefenni/Yuvalak
Kayadibi I-II - Yeşilova/Kayadibi
Karaatlı Tümülüsü - Yeşilova/Kayadibi
Topraktepe Tümülüsü - Gölhisar/Uylupınar
Salda Gölü - Yeşilova
Düğer Küçük Ada - Merkez/Düğer
Düğer Böcülü Tepe - Merkez/Düğer
Balbura Örenyeri - Altınyayla
Yarışlı Höyük - Yeşilova - Yarışlı Köyü
Karaçağıl Tümülüsü – Çacdır - Kayacık
Asartepe Örenyeri - Ağlasun/Hisarköy
Örtülü Antikkent - Burdur/Merkez
Uylupınar Nekropolü - Gölhisar/Uylupınar
İnsuyu Mağarası - Burdur/Çineovası
Ulu Camii ve Saat Kulesi - Burdur/Merkez
İstasyon Höyük - Burdur/Merkez
Sandarium Antikkenti - Ağlasun Merkez
Yalakasar Antikkenti - Ağlasun Merkez
Kaletepe Göz. Kulesi - Merkez
Apollon Perminun - Buca
Karain Mağarası - Ağlasun
Günalan Nekropol - Burdur/Günalan Köyü
Antik Kale - Ağlasun
Asartepe - Bucak/Kızılkaya
Yanıktaş Kaya Kap. - Bucak
Döşeme Tümüşüs - Ağlasın
Merkez Büyük ve Küçük Höyük - Yeşilova
Çeltikçi Höyük - Çeltikçi Çerpiş Höyük
 
Antik Kentler
 
Sagalassos: Burdur'a 30 km. Ağlasun 7 km. uzaklıktadır. Bugün kalıntıları hala ayakta olan ve Belçikalı bir ekiptarafından kazısı yapılan antik şehir, M.S II. yy.da en parlak dönemini yaşamıştır.
 
Cremna: Burdur'a 45 km. uzaklıkta bulunan Bucak ilçesinin 25 km. doğusundaki Çamlık Köyü'ndedir. En parlak dönemini M.S. II yy.da yaşayan Cremna Antik Kenti bir Psidya şehridir. Roma Çağı'na ait eserler hala ayaktadır. Akropol (yukarı şehir) kısmında forum (meydan), bazilika (mahkeme salonu) kilise Elsodra (Kemerli yapısı) ve kütüphane yapısı vardır. Bu binada yapılan kazılar sonunda içinden 9 adet mermer tanrı heykeli ortaya çıkarılmıştır. Bunlar Burdur Müzesinde sergilenmektedir.
 
Cibyra: İl merkezine 108 km. uzaklıkta bulunan Gölhisar ilçesinin batısında bulunan üç tepe kurulu olan Cibyra Antik kenti Oineanda Balbura, Bubon (İbecik) antik şehirlerinin birleşerek meydana getirdikleri Tedropolis'in başkentidir. Cibyra'da ayakta kalan başlıca yapılar; stadyum, aşağı ve yukarı agora, Belediye meclis salonu, tiyatro, mezarlılar ve anıtsal su yoludur.
 
Kuruçay Höyüğü:  Burdura 15 km. uzaklıkta Kuruçay köyü sınırları içinde prehistorik bir höyüktür.
 
COĞRAFYA
 
Burdur, Akdeniz Bölgesinin iç kısmında ve Göller Yöresi adı verilen bölgede yer almaktadır. Güneyde Antalya, Batıda Denizli, Güneybatıda Muğla, Doğu ve Kuzeyde Isparta ve Afyon illeri ile çevrilidir. Burdur, kışları soğuk ve yağışlı, yazları sıcak ve kurak bir iklime sahiptir. İlde çok sayıda göl ve orta boy akarsu bulunmaktadır. Türkiye'nin önemli göllerinden olan Burdur Gölü her türlü su sporları için elverişlidir. İlin diğer bir gölü Salda Gölü'dür.
 
Burdur, kışları soğuk ve yağışlı, yazları sıcak ve kurak bir iklime sahiptir.
 
TARİHÇE
 
Çeşitli kaynaklar ve arkeolojik bulgular, antik dönemde Pisidia olarak adlandırılan bölgede yer alan Burdur ilinde Paleolitik Çağdan bu yana yaşanıldığını göstermektedir. Yeşilova ilçesinin Başkuyu köyünde bulunan kaya resimlerinden anlaşıldığına göre Paleolitik Çağda bu bölgede ilk insanın varlığı kesinlikle anlaşılmıştır.
 
İl merkezine bağlı Hacılar Köyünde yapılan kazılarda M.Ö. 7 bin yıllarına tarihlenen "Keramiksiz Neolitik" üzerinde lX-VI katlar (M.Ö.5400), insanın yeryüzünde hayvanı ehlileştirip, köyler kurarak çanak çömlek yapmasını öğrendiği, toplayıcılıktan üretime geçerek belli bir yere bağlandığı merkezlerin en önemlilerindendir. Burada ortaya çıkarılan ana tanrıça figürleri ile boyalı insan yüzlü çanak çömlekleri dünya arkeolojisinde önemli bir yer tutmaktadır. Bölge, Frig, Roma, Bergama Krallığı ve Bizans dönemlerini yaşamıştır. Daha sonra Selçuklular, Hamitoğulları ve Osmanlılar bölgede hakim olmuşlardır.
 
NE YENİR?
 
Burdur il merkezi Yukarı Pazar Semtinde üretilen "ceviz ezmesi" olarak adlandırılan ceviz tatlısı ve Burdur'a has "Burdur şiş" tadılmaya değerdir. Sagalassos Antik Kenti yolu üzerinde bulunan alabalık tesislerinde dinlenerek, yöreye has yoğurt ile alabalık yenebilir.
 
NE ALINIR?
 
Bakırcılar çarşısında işlenerek süslenmiş bakır hediyelik eşyalardan alınabileceği gibi özel sipariş de verilebilir.
 
YAPMADAN DÖNME
 
İnsuyu mağarasını görüp, şifalı suyundan içmeden,
Sagalassos Antik Kentini görmeden,
Burdur Müzesini ve il merkezindeki Osmanlı Dönemi sivil mimari örneklerinden Taşoda ve Çelikbaş Konaklarını ziyaret etmeden,
İl merkezi, Yukarı Pazar Semtinde üretilen "ceviz ezmesi" olarak adlandırılan ceviz tatlısından, Burdur'a has "Burdur şiş" ten ve Sagalassos Antik Kenti yolu üzerinde yöreye has yoğurt ile alabalık yemeden,
Bakırcılar çarşısında, hediyelik bakır eşya sipariş vermeden,
 
Bugün 54 ziyaretçi (69 klik) kişi burdaydı!

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol